Bali Adası – Endonezya

Bali adası, Güney Doğu Asya ülkesi olan Endonezya’nın neredeyse en güzide adalarından biri. Sanskritçe’de “huzur ve barış” anlamına gelen Bali, aslında ismine yakışır şelide huzurun ve anlayışın, güleryüzlülüğün harmanlandığı yegane yerlerden biri.

Endonezya’da 2002 sayımlarına göre 18.000’den fazla ada mevcut olsa da hali hazırda 5 ana adası bulunmaktadır. Bunlar, ülkenin en kalabalık adaları sayılan Sulawesi, Borneo, Sumatra, Java ve Yeni Gine’dir. Ancak biz günlük yaşamımızdaki hengameden uzaklaşmak adına kalabalığın daha az, yeşil ve mavinin daha çok olduğu Bali adasını gezi listemizin başına ekledik.

Bali’de iklim koşulları iki ana sezon üzerinde şekillenmektedir; kuru ve yağışlı sezon. Kuru sezon Nisan ayından başlayıp Eylül ayına kadar devam etmektedir. Tabi burada nem faktörünü de atlamamak gerekir. Tıpkı Türkiye’de de olduğu gibi yaz ayları Bali’de de kısmen daha nemli geçmektedir. Yağışlı sezon ise, Ekim ayından Mart ayına kadar devam etmektedir. Bu aylarda genellikle ada çok daha sessiz bir hal almakta, bununla birlikte konaklama giderleri de bir o kadar aşağı çekilmektedir.

Biz 2012 yılında Bali’ye ilk gidişimizde güzel havayı garantilemek için Temmuz ayını seçtik. Gerçekten de Bali’de kaldığımız 10 gün boyunca hava çok güzeldi ve yağmurlara hiç denk gelmedik.

Nasıl Gidilir?

Yeşiller içinde huzur dolu bir tatili yol yorgunlukları ve zaman kaybı ile geçirmek istemeyenler için Mira Havacılığın özel jet kiralama hizmeti tercih edilmelidir. Uzun mesafe uçuşları konforu ile keyifli hale getiren özel uçak yolculuğu sayesinde tatilinize harika bir başlangıç yapacağınız şüphesiz. Bali özel uçak kiralama hizmeti için Mira havacılık ile iletişime geçmenizi öneririm. Biz şimdi özel jetinizle konforlu uçuşunuz sonrası Bali Adası’nda neler yapabilirsiniz ona bakalım.

Nerelere Gittik?

HUZURUN BAŞKENTİ: UBUD

Tabi ki gitmeden önce özellikle Lonely Planet’ın Bali & Lombok kitabını hatmettik. Ama gördüğümüz manzara, yaşadığımız huzur kitaplara sığmayacak, kelimelerle anlatılamayacak kadardı. Bugüne kadar 20’den fazla ülke gezmiş biri olarak huzurun başkentini Ubud’da bulmuş olduk. Ubud bizim için deyim yerindeyse sipiritüel uyanış oldu.

Ubud öncelikli olarak Bali’nin özellikle sanatçı kesimini barındıran bir bölge. Sokaklarda sıklıkla heykeller, ahşap oyma maketler, modern resim galerileri ve takı/aksesuar dükkanlarına rastlamak mümkün. Buradaki çoğu ürün işte bu Balili sanatçılar tarafından, tabiri caizse el emeği göz nuru şeklinde yapılmaktadır.

Dolayısıyla Ubud aynı zamanda Bali’nin kültür başkenti olarak da anılmaktadır. Genellikle geleneksel kıyafetleriyle dans eden kadınları, “Ketçak” dansı adı verilen yerel danslarını burada izlemeniz mümkün. Bizim için Ketçak dansı değişik bir deneyim olmuştu. Bunun yanı sıra kentin içindeki çeşitli konseptlerdeki resturantlar da gerçekten denemeye değerdi.

İlk bakışta keşmekeş, kalabalık bir kent izlenimi uyandıran Ubud, otelinize yerleşip çevreyi dolaşmaya başladığınızda sizi kendine çekmektedir. Özellikle dağlıklık bir alanda yer alması, sizi yeşilin türlü türlü tonuna sahitlik yaptırıyor. Kendinizi, bir ormanın içinde çeşit çeşit kuş sesleriyle, kimi zaman buna eşlik eden bir akarsunun sesiyle dans ederken bulmanız oldukça olası. Burası içinizdek huzuru bulacağınız, orataya çıkaracağınız güzide adreslerden biri.

Gezilecek Yerler:

Monkey Forest

Yüzlerce maymunun serbestçe dolaştığı bir orman burası. Aynı zamanda “Banyan Tree” olarak adlandırılan meşhur Banyan ağaçlarının onlarcası da bu ormana kök salmış durumda. Ağaçların ihtişamı gerçekten görülmeye değer.

Ortalama 1-2 saatinizi bu oramana ayırabilirsiniz. Zaten burası devasa bir orman değil. Sadece maymunlar ve Banyan ağaçları içerisinde yürümek gerçekten çok keyifli oluyor. Giriş ücretli ancak 5 lira gibi bir rakama içeriye girebiliyorsunuz.

Maymunlardan korkanlara tavsiyem, muz satan kadınlardan muz alırken çevrenizde size yaklaşan maymunlara dikkat etmeniz; zira ben kendimi çığlıklar içerisinde üzerimde muzları almaya çalışan bir maymunla buldum.

Tegalalang Pirinç Terasları

Bali’nin belki de en görülmeye değer noktalarını oluşturan pirinç teraslarından birisi burası. Tabi ki en büyüğü ve en ihtişamlısı değil belki ama yakında bir pirinç terası görmek isterseniz en iyi adres Tegalalang pirinç terasları. Buraya genellikle kalınan oteller günü birlik geziler düzenlemekte. Dolayısıyla otelinizden bu teraslara günü birlik gezi ayarlayabilirsiniz.

Biz de otelimizden günü birlik bir tur satın alarak bisikletle bu terasları ziyaret etmiştik. Burası, şayet en büyüğü olan Jatiluwih pirinç teraslarına gitmeyecekseniz gezilecek güzel bir destinasyon.

Saraswati Tapınağı

Bali’ye adım atar atmaz her yerde, hatta her evin önünde irili ufaklı tapınaklar (pura) görmeniz mümkün. Tabi bu tapınakların olmazsa olmazı “sunak” olarak adlandırılan ve Tanrılarına atfettikleri hediyeleri de her yerde hatta tüm sokak boyunca görebilirsiniz. Hediye dediğime bakmayın, sunaklar çoğunlukla pirinç, muz kabuğu, çiçek gibi şeyleri içermekte. Hatta içine sigara konulan bir sunağa bile tanık oldum.

Saraswati Tapınağı, Ubud kent merkezinin içinde yer alan bu tapınak belki de görülmeye değer tapınaklar arasında öncelikli sırada. Bali mimarisinin güzel bir örneğini sunan bu tapınak aynı zamanda “su tapınağı” olarak da bilinmekte. Önünde nilüferlerle dolu kocaman bir göleti olan tapınak gerçekten de görsel bir şölen yaşatmakta.

Zaman zaman bu tapınağın içinde ketçak danslarına da denk gelip, hemen kapıdan bir bilet alarak izleyebilirsiniz.

Ulun Danu Bratan Tapınağı

Burası Ubud’a 1 saat 15 dakika uzaklıkta (Bedugul Bölgesi) görülmeye mutlaka değer tapınaklardan biri. Genellikle Bali denince kitaplarda veya internet sitelerinde minik pagodaları görürsünüz. İşte burası, orası: Ulun Danu Bratan Tapınağı. Buraya adım attığınız andan itibaren huzurun her yeri nasılda kapladığına şahitlik edeceksiniz. Meşhur Bratan gölünün etrafında, çiçekler arasına bezenmiş irili ufaklı pagodaların bulunduğu bu tapınak 17. yüzyıldan günümüze uzanmış bir Hindu-Budist tapınağı.

Dünyanın en güzel 20 gölü arasına girmiş olan Bratan gölünde aynı zamanda kayıkla bir gezintiye de çıkmanız da mümkün. Gölün dinliği, doğanın güzelliği ve tapınakların mimarisiyle bütünleşmiş bu bölgeyi görmeden ülkenize dönmeyin.

Jatiluwih Pirin Terasları

Ubud’a 1 saat 20 dakikalık bir yolculuktan sonra ulaşılan Jatiluwih pirinç terasları dünyanın en güzide pirinç teraslarından biri. 600 hektarlık bir alana yayılmış olan yemyeşil pirinç tarlaları aynı zamanda UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne de aday konumundadır. Göz alabildiğiniz kadar yeşili, hayranlık uyandıran “Bali tipi” yerel sulama kanallarını ve pirinç ekim/toplama sürecini burada görmeniz mümkün. Bali’ye gidip de burayı görmeden asla dönmeyin. Burası belki de Bali’nin en cazibeli noktası. Göz alabildiğine yeşilin bir yere nasıl yakıştığını ancak burayı ziyaret ederek anlayabilirsiniz.

Nerede Kalınır?

Komaneka at Bisma
Burası bizim Ubud’a her gittiğimizde kaldığımız otel. Bisma bölgesinde ormanlık bir alanda, manzarası muhteşem olan bir otel. Aynı zamanda odaları gerçekten lüks ve konforlu. Burada kendinizi evinizde gibi hissedebilirsiniz. Hizmet, konfor ve manzara gerçekten çok güzel.

• Alternatif Oteller:
• The Kayon Resort
• Warwick Ibah Luxery Villas
• Viceroy Bali
• Mandapa A Ritz Carlton Reserve
• Komaneka at Tanggayuda
• Maya Ubud Resort & Spa

Nerede Yemek Yenir?

• Restaurant önerileri:
• Swept Away at Samaya Ubud
• Restaurant Locavore
• Kubu at Mandapa
• Bridge Restaurant
• Nostimo Greek Grill
• Mozaic Restaurant Gastronomique

SEMİNYAK BÖLGESİ

Bali’deki ikinci durağımız zerafetin kali Seminyak bölgesi idi. Burayı en az Ubud kadar beğendik. Temiz, nezih ve şık bir bölge olan Seminyak özellikle havuzlu villaları olan butik otelleriyle ve uçsuz bucaksız sahiliyle meşhur. Sokaklarında tasarım ürünleri satan birçok butik, birinci sınıf restaurantlar ve gece eğlencesi arayanlar için güzel bar ve gece klüpleri olan bir bölge.

Bali’de deniz tatili yapmak isteyenler için ideal bir bölge Seminyak.

Gezilecek Yerler

Tanah Lot

Bali Adası’nın belki de en ünlü, turistik bölgesidir Tanah Lot. “Denizdeki toprak” anlamına gelen bu Hindu tapınağı ismi gibi denizin içinde ve gel-gitlerle şekillenmiş bir kayalığın üzerine kuruludur. Şanslıysanız, denizdeki gel-gitlere denk gelmeden bu tapınağı ziyaret edebilirsiniz. Şayet deniz yükselmişse bu tarihi tapınağı fotoğraflamak bile size yetecektir.

Aynı zamanda tapınağın etrafında birçok hediyelik eşya standları, yılanlarla şov yapan çocukları, birşeyler içebileceğiniz ufak cafeleri ziyaret edebilirsiniz.

Tanah Lot’tan ayrılırken bağlı bulunduğu tepenin sırtlarına çıkarak, uçurumdan muhteşem deniz manzarası fotoğrafları çekebilirsiniz.

Uluwatu

Bali Adası’nda gerçekten de gitmeye değer bir nokta daha Uluwatu. Uçurumun tam da tepesine kurulmuş Uluwatu tapınağı sizlere aynı zamanda muhteşem bir deniz manzarası sunmaktadır. Bununla birlikte Uluwatu, tabiki maymunların da uğrak yerlerinden biri. Bu yüzden çantalara, gözlüklere, telefonlara aman dikkat.

Akşamüstleri anfi tiyatroda gerçekleşen Ketçak dansını da muhteşem bir manzara eşliğinde Uluwatu’dan izleyebilirsiniz.

Sunday’s Beach – Ungasan

Muhteşem bir doğa ve muhteşem bir manzara. Sunday’s beach size Bali’de tavsiye edeceğim, girişte 170 TL’ye denk gelen bir ücret ödeyip sonrasında bu parayı içeride yeme/içmeye kullanacağınız bir tesis. Gerçekten yemekleri muazzam, ortamı konforlu ve şık.

Nerede Kalınır?

The Kunja Villas: Biz Bali’ye ikinci gidişimizde nihayet Kunja Villas’dan yer bulabilmiştik. Gerçekten olağanüstü villalara ve olağanüstü bir servise sahip. Sabahları size tesis edilmiş bir uşağın kahvaltınızı hazırlamanızdan tutun da, akşam yemeğini Bali’nin geleneksel çalgıcıları ve ahçınız eşliğinde villanızda yemeniz mümkün. Villanın havuzu ise gerçekten taktire şayan.
Alternatif konaklama yerleri:

• The Ulin Villas & Spa
• Villa Kubu Seminyak
• The One Boutique Villa
• Uma Sapna
• The Samaya Bali Seminyak

Nerede Yemek Yenir?

• Restaurant Önerileri:
• Naughty Nuri’s Seminyak
• Bikini Restaurant
• Merah Putih Restaurant
• Nostimo Greek Grill
• Boy’N’Cow
• KU DE TA
• Bambu Restaurant
• Bali Pearl Restaurant
• Teatro Gastroteque

Bali’nin bu kadar huzur ve dinginliğe sahip olması biraz da inaçlarıyla alakalı diye düşünüyorum. Adanın büyük bir çoğunluğunu Hindu’lar oluşturmakta. Dolayısıyla insanların yüzündeki tebessüm tüm hayata yerleşmiş durumda. Adada insanlarla doğa bir ahenk içinde. Dolayısıyla siz de Bali’de kaldığınız sürece mutluluk ve huzurla ahenk halinde olan bu coğrafyada mutlaka kendinizden bir parça buluyorsunuz. Eve dönüş yolunda ise, bu parçanız Bali’de kalıyor ve belki de her yeşil gördüğünüzde o parçanızı hatırlıyorsuz.

Bali tüm huzur, kültür ve doğa aşıkları için biçilmiş kaftan. Bali’de mutlaka kendinize ait sımsıcak bir parça bulacağınızdan eminim.